| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | crash into f. | çarpmak | ||
|
When the two planes crashed into the World Trade Center they demolished more than the twin towers. İki uçak Dünya Ticaret Merkezi'ne çarptığında ikiz kulelerden daha fazlasını yıktılar. More Sentences |
||||
| Genel | crash into f. | bindirmek | ||
| Genel | crash into f. | araba ile vurmak | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | crash into a truck coming from the opposite direction f. | karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak |
| Genel | crash into a truck coming from the opposite direction f. | karşı yönden gelen kamyona çarpmak |
| Genel | crash into the reef f. | kayalıklara çarpmak |
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | crash into someone f. | birine çarpmak/toslamak |
| Öbek Fiiller | crash into something f. | bir şeye bindirmek |
| Öbek Fiiller | crash into something f. | bir şeye çarpmak |
| Öbek Fiiller | crash into something f. | bir yere vurmak/çarpmak |
| Öbek Fiiller | crash into (someone or something) f. | (birine/bir şeye) çarpmak |
| Öbek Fiiller | crash into (someone or something) f. | (birine/bir şeye) bindirmek |
| Öbek Fiiller | crash into (someone or something) f. | (birine/bir şeye) toslamak |
| Öbek Fiiller | crash into (someone or something) f. | (birine/bir şeye) vurmak |
